17 Eylül 2014 Çarşamba

Takma İsim ile Kitap Yayınlatmak

Ülkemizde önde gelen yayıncılık sorunlarına daha önceki yazımda değinmiştim, yazar adaylarının takma isimle eserlerini yayınlatamaması da, sektörü yavaşlatan ve darbe vuran etkenlerden sadece bir tanesi.

Hayalet Yazarlar

  Dünyada çoğu yayın evi bir hayalete yatırım yapmak istemez. İstisnalar hariç tabi. John Twelve Hawks. Kendisi bir hayalet yazar. Random House yayın evindeki editörü bile onunda yüz yüze görüşme şansına eremedi. Hayatının mahremiyetine önem verdiği için basın önüne hiç çıkmadı. Röportajlarını e-mail yoluyla verdi. Yazılarını posta yoluyla yayın evine ulaştırdı. İmza günü mü? O da yok. Hayranlarıyla kendi sitesinden iletişime geçen bu yazarın bir çok başarılı ve beğenilen eseri var. 

  Zaten kullandığı isimde gerçek ismi değil. Yılın çeşitli zamanlarında Londra ve New York'ta bulunan yazar, evinde televizyon bulundurmuyor. Tıpkı romanlarında sıkça dile getirdiği şaklaban gibi sistemin dışında tutuyor kendini. Hayalet yazarın yurt dışındaki diğer tanımı, önemli ya da önemsiz bir projeye dahil olmak. Ancak hayalet olarak. Buna örnek vermem gerek. Mesela siz ün yapmış bir hayalet yazarsınız, Matrix filminin senaryosu ve kurgusu için yaratıcı fikirler arayan firma, sizi kiralıyor. Kendi yazar kadrosuyla çalıştırıyor. Ortaya çıkan hikayede etken fikirleriniz filmin gidişatını belirliyor. Hatta bazı projelerde işin çoğunu siz yapıyorsunuz. Proje sonlanıyor. Yayınlanmaya başlanıyor. Sizde payınızı alıp karanlığın içinden yürüyüp kayboluyorsunuz. Bu da başka bir hayalet yazar tanımı. Yazarların neden böyle davrandığını bilmiyorum. Ya tanınmak istemiyorlar, ya da hayalet yazarlığın geliri normallerine nazaran daha iyi.

  Ancak şimdiye kadar okuduğunuz romanlarda, izlediğiniz yüksek bütçeli filmlerin çoğunda, bir hayalet yazarın dokunuşunun olduğunu söyleyebilirim. Romanlarda en azından editörlük kısmında ağır rol alırlar.

(Pen Name) Takma İsim

  Takma isim kullanmanın çok genel nedenlerinin yanında özel nedenleri de olabiliyor. Yine altını çizerek söylemeliyim ülkemizde zaten az sayıda bulunan yayın evleri hiçbir Hayalete yatırım yapmaz. Sonuçta siz ve eseriniz birer üründür ve okuyucularınız ete kemiğe bürünmüş, eserin sahibinin fiziksel olarak karşılarına gelmelerini isterler. Zaten yayıncılık sektöründe hiçbir şeyin üstesinden gelemediğimiz güzel ülkemizde, mahremiyetinize saygı gösterecek bir yayın evi bulamamak sizi şaşırtmamalı. Gelelim Muasır Medeniyetler seviyesine ulaşmış ülkelerde Pen Name kullanmanın tatlı faydaları ve zararlarına, nedenlerine.

1.İsminiz, tanıtım, pazarlama ve reklam için yayınlanan ülkede uygun değildir.

  İsminiz yada soyadınızın telaffuzu zordur. Bir nefeste söylenemeyecek kadar hem de. Bulunduğunuz ülkedeki genel geçer isimlerden farklıdır. Etnik farkılıklardan dolayı satış rakamlarınızın düşmesini istemezsiniz değil mi? Hiçbir yazar istemez. O nedenle isimlerine güzelce dokunuşlar yaparak bulundukları coğrafyaya, kültüre göre değişimlere tabi tutarlar.

2. Yazdığınızla İsminiz arasında en ufak bir bağ yoktur

  Tatlı tatlı çocuk romanları yazıyorsunuz ve soyadınız Gecegelen, romantik aşk romanları yazıyorsunuz ve soyadınız okuyanın ne alaka dediği cinsten. Oldu mu? Tabi ki olmadı. Hemen o soy adı ya da isim değişiyor.

3. Yazar kimliğinizi sosyal statünüzden dolayı gizlemek istiyorsunuz

  Bir üniversitede kürsünüz var, ancak siz erotik romanlar yazıyorsunuz veya yazılarınız toplumun henüz kabul edemediği değer yargıları üzerine ağır ithamlar içeriyor. Olmadı. Gizlenmelisiniz. Bir sendika ya da hükümet içindeki herhangi bir birimde önemli, topluma hizmet eden bir statüdesiniz, ancak yazılarınız oldukça sivri. Başınıza bela açacak cinsten. Olmadı. Yine o isim ve soyadı değişiyor. Elbette yazılarınızı değiştirmek, onları pazarlanabilir yapmak, sektörde göze batmayacak bir hale getirmek, kimliğinizi değiştirmekten her zaman daha kolay olacaktır bunu da unutmayın.

4. Başarısız geçmiş

  Aaa, bu hiç satmayan Kaderin Çarkları kitabının yazarı değil mi? Evet. O sizsiniz. Başarısız bir yayıncılık geçmişi, başarısız bir yayın geçmişidir ve onu değiştirmenin yolunu biliyorsunuz.

5. Aynı isimde bir yazar daha var

  Okuyucu kitlenizi aynı adı taşıyan başka bir yazarla paylaşmak istemiyorsunuzdur. Cevabı yine biliyorsunuz.

6. İsminizi Beğenmiyorsunuz

  Olabilir. Bugün baktığınız zaman ülkemizdeki çoğu starında isimleri mahallelerindeki gibi değil. Hepsi şuan aşina olduğumuz hale geldi.

7. Ben Bir Hayaletim

  Romanınızın eserinizin arka sayfasında bir fotoğrafınız olmaz. Kişilerin sizi tanıyamayacağı bir isim kullanırsınız. İmza gününüz, röportajlarınız, TV programlarınız olmaz. Siz bir hayaletsinizdir. Bunu yapan yazarlar var. Tercih edilme sebebi ise toplum baskısından, tanınmadan uzak durmak. Açıkçası rahat bir şekilde sinemaya gidebilmek, istediğiniz kafede oturmak. Ancak bunun bedelleri var. Özellikle yayınlanmamış bir yazarsanız.

  Takma isimin faydaları ve zararlarına biraz değindim sanırım. Wikipedia'nın hazırladığı önemli yazarlar ve takma adları adlı listeye göz atmayı unutmayın. Belki listede çok sevdiğiniz yazarların gerçek adlarını bulabilirsiniz.

List of Pen Names

Sertan Comertel

5 yorum:

  1. Ayrı yazılan da lar ve de ler umrumda değil. Bu kadar içerik yazılı yukarıda bana edebiyat dersi vermeye çalışmam beni güldürdü. Önce içerik. İmla hatalarını düzelten ve içerik üretemeyen insanlar var bu ülkede zaten. Sen önce "noname " yorum atmamayı öğren. Oraya adınla sanınla kullanıcı adınla eleştirini yap ki bende seninle konuyu tartışabileyim. Yorumunu salakça bulduğum için sildim. Lütfen blogu terket ve geri gelme. Çok yanlış yerdesin.

    YanıtlaSil
  2. aslında aklımda şu var. mesela mahlas isim kullanıldı, gerçek yazarı bulunabilir mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gerçek kimliği gizlemek anlaştığınız yayınevinin sorunluluğudur. Sizinle yaptığı bir anlaşmadır. Ortak olarak bu anlaşmanın dışına çıkılamaz. Çıkan taraf sözleşmede geçen şartları yerine getirir.

      Sil
  3. Çıkaracağımız dergide blogumda kullandığım ismim istenmiyor. Çünkü edebi değilmiş. Umrumda değil. Arka planda olmayı seviyorum. Takma ismimden de vazgeçmek istemiyorum. Çok arada kaldım. Bu yüzden buralara geldim.

    YanıtlaSil