Bütün gün kedili videolar izlediniz. Arkadaşınızın kedili historylerine hayran hayran baktınız. Sokaklarda bahçelerde birbiriyle oynaşan yavruları saatlerce izlediniz ve bir kedi SAHİPLENMEYE karar verdiniz. Kedi Sahiplenmenin altını çizerek yazıyorum çünkü hayvanlar yoldaştır. Para ile alınıp satılamazlar. "
"Bir hata yaptınız ve para karşılığı bir hayvan dostumuzu sahiplendiyseniz yazımı okumanızı istemiyorum. Umarım sizi de başka bir evren veya boyutta para karşılığı alıp-satıp bir başka varlığa dönüştürürler diyerek kalanlarla yazıma başlamak istiyorum."
Şimdi gelelim konumuza. Her güzel şeye sahip olmadan önce bir emek harcamak gerekir kuralımıza göre kedi sahiplenmeden önce bazı hazırlıklar yapmamız gerekiyor. Önce kendimizi hazırlayacağız. Daha sonra evimizi. Sevgili kedimizi yavruyken sahiplendiğimizi varsayıyorum.
1. Tuvalet Alışkanlıkları
Kedimize tuvalet alışkanlığı kazandırmak istiyoruz. Bunun için daha kediyi eve getirmeden onun tuvaletini hazırlamamız gerekiyor. Maddi durumunuza göre satın alabileceğin kedi tuvaletleri mevcut. Kendi kendini süzenden tutun, üstü kapalı koku yapmayan modellere kadar birçok seçenek mevcut. Hiç maddi olanağınız yoksa çapı 40 cm'lik bir leğen de kullanabilirsiniz. İlle de şatafatlı olmasına gerek yok.
Tuvaletimizi aldıktan sonra evimizde tercihen bize pek yakın olmayan bir konuma yerleştiriyoruz. (Ara sıra kokutabilir) Tuvalete ilave edebileceğimiz çeşit çeşit kedi kumu seçenekleri var. Çocukluğumda biz inşaat alanlarından bir kova kum alıp evimizde bir leğene dökerdik. Pet sektörü o kadar gelişti ki, artık bunun gibi yöntemlere ihtiyaç yok. Orta kalitede parfümlü , kokuyu hapseden ve topaklanan 5 Lt bir kumu 15 TL gibi bir rakama alabilirsiniz. (2021 fiyatı. Sonra ne olur bilmem)
Topaklanan kumlar daha ekonomiktir. Kedimizin kuma bıraktığı katı veya sıvı malzemeyi topaklanarak hapseder. Siz tuvalet küreği ile o malzemeyi elekten geçirir gibi alıp atarsınız. Yani kum israf olmaz. Evet. Kedinizin bokunu da böyle temizleyeceksiniz. Bu da hazır olmanız gereken konulardan biri.
Tuvaletimiz hazır . Kedimizi eve getirdik. Bisküvi kutusundan çıkardık. Hemen hazırladığımız tuvaletin içine kumun üzerine bırakıyoruz. Nesiller boyu insanlara bokunu temizleten bu sevimli tüylü dostlarımız, genelde yavruyken kumu gördüğünde tuvaletini yapar ve bu bir alışkanlığa dönüşür. Çok düşük bir ihtimal kediniz kumda gezinecek, koklayacak ve tuvaletini halıya ya da evin başka bir yerine yapacak. Bu çok düşük ihtimal başınıza geldiğinde petshoplardan bulabileceğiniz bir yardımcıya ihtiyacınız olacak. Tuvalet eğitim damlası.
Damlayı kediniz tuvaletini başka bir yere yaptığı gibi hemen bir koşu alıp gelmelisiniz. Bir sonraki boşaltımdan önce yetişirseniz ne ala. Önce tuvaletini yaptığı yeri (halı, parke veya tuvaleti harici yer) peçeteyle sileceksiniz. Tabi önce tek kullanımlık eldiven giyerek. Peçeteyi kedinizin burun kısmına KİBARCA süreceksiniz. Normal tondan biraz yüksek bir sesle onunla konuşacak, bu davranışını beğenmediğini söyleyeceksiniz. 1 dakika boyunca bu şekilde devam edin. Daha sonra bu peçeteyi kedinizin kumuna süreceksiniz. Peçetedeki kokuyu iyice bulaştırdıktan sonra petsohptan aldığınız damlayı kuma dökün. 5-6 damla . İşlemlerden sonra tekrar kedimizle konuşuyoruz . Bu sefer daha kibarca. 2-3 dakika kumdan çıkmamasını sağlayın ve oradaki kokuları kokladığından emin olun. Sorunumuz çözülecektir.
2. Mama Kapları
Mama kaplarının konumu ev içinde keyfinize kalmış. Kısa aralıklarla yer değiştirmeniz gerekirse yapın. Ama 5 yıldan sonra kapların yeri değişirse, kediniz vücut saati gelince yani acıkınca mama kaplarını ilk hatırladığı yere gidecektir. Yine alışır ama zaman alır.
Antibakteriyel mama kaplarını kullanabileceğiniz gibi , dün ıspanağın yanında gömdüğünüz yoğurdun kabını da kullanabilirsiniz. Benim önerim kedilerde bazı titiz insanlar gibi kıldır. Temizlik hastalarıdır. Ben cam çorba kaselerimden 2 tanesini feda ettim. Biri su, diğeri mama için. Kediniz suyu kirliyse, mama kabında tanımadığı bir cisim veya kir varsa yemek alışkanlıklarını değiştirecektir.
Gece siz uyurken komodinde duran bardağınıza kafasını sokabilir. Yeni pişirip soğumaya bıraktığınız kekin içine patisiyle vurup kendine ufak lokmalar koparabilir. Gerçi bunlar siz ona porselen mama kabı alsanız da yapacak ama önemli olan bu davranışları törpülemek. Benim mama kaplarım tuvalete 2 m mesafede duruyor. Sizde tercihe göre bunları konumlandırabilirsiniz. Evinizin durumuna göre desek daha doğru olur sanrım. Kapların altına gazete kilim v.b şeyler sermeyin. Kediler köpekler gibi etrafı kirletecek şekilde yiyip içmezler. Oldu da bir kilim serdiniz. Kedinizin kudurma, şımarma saati geldiğinde aniden atacağı deparla tüm kapları altına serdiğiniz kilimin veya gazetenin yardımıyla tepe taklak edecektir.
3. Mamalar
Günümüzde kedilerimize verebileceğiniz çok çeşitli mamalar var. Eskiden kasaptan alınan kedi payı kaynatılır, ince doğrayıp pişirilirdi. Tabi özel günlerde. Yemek suyuna doğranmış ekmekler bir bulamaç halinde verilebilirdi. Mamalar için ayırabilecek bütçeniz yoksa hala bu şekilde besleyebilirsiniz. Ancak bu sefer yemeğin yağını, acısını, tuzunu sadece kendiniz yiyecek gibi değil, kedinizle paylaşacağınızı düşünerek ayarlamak zorundasınız. Benim size tavsiyem bunu haftada 1 günü geçmeyecek şekilde yapmanız. Ücretsiz yem edinebileceğiniz hayvan severler bulabilirsiniz. Hatta bazı petshoplardan kilosu 8 -9 TL 'ye kuru mama alabilirsiniz.
"Ya millet ekmek bulamıyor yiyi versin ne olacak!" diyorsan kedi beslememeni öneririm. Daha veteriner masraflarından bahsetmedim bile. O kadarını da yapıver bir zahmet. Çok astronomik rakamlara kedi mamaları da var çok ekonomiklerde. Bunu kediniz belirleyecek. Aldığınız bir mamaya kafasını sokarak yiyecek. Başka bir markaya yaklaşımı biraz daha seviyeli olacak. Bunu gözlemleyerek , çeşitli mamalar deneyerek kedinizin beyefendi / hanımefendinin keyfine göre bir mama belirlemelisiniz.
Haftada en az 1 gün ıslak mama vermeye özen gösterin. Ben size her akşam pilav pişirsem kaç akşam yiyebilirsiniz ki ! 10 'lu 5'li veya tekli paketlerde tanesi 3-7 TL arası değişkenlik gösteren ıslak mamaları bulabilirsiniz. Tavsiyem. Migros gibi marketlerde bazen petshop ürünlerinde indirim yapıyorlar. Bugünlerde o mağazalara gidip kum-mama ödül bisküvileri v.b gibi tüm ihtiyaçlarınızı almanız. Kasada size çok gelebilir ama uzun vadede oldukça karlı çıkacaksınız. Bu çerçevede mamalarınızı bazı internet sitelerinden, "Manyak Cuma- Izdıraplı Salı - Şuh Pazartesi" gibi indirim günlerinde kargo ücretsiz evinize kadar getirtebilirsiniz. Almışken çok alın. Hem karlı çıkın hem de her hafta mama aldın mı? Tüh unuttum gibi durumlarla karşılaşmayın.
4. Oyuncaklar
Bu konuyla ilgili pek bir şey yazmaya gerek yok. Kedinin oyuncağı sizsiniz. Sizin eşyalarınız. Sandalyenizden sarkan kazağınızın ucu, bir yün yumağı, halının püsküllü kenarları, ters dönen terlikleriniz, yazı yazarken kaleminizin ucundaki farklı renkteki bölüm, duvara tuttuğunuz LAZER, camdan yansıyan güneş ışıkları, pencerenize konan GÜVERCİNLER, klimanın hareket eden kapağı, kendi kuyruğu, gölgesi, gece cadde ışıkları, araba farları, halıyı temizlediğiniz GIRGIR, mutfak tezgahında veya banyoda yürüyen HAMAM BÖCEĞİ, salakça odada uçuşan SİNEK. ( bu son 2 şeyi yakalarsa yer. "Yeme onu!" tarzında bağırmalar yapmayın. Ya da "Iyğğğ ben seni bundan sonra öpmem" demeyin. Bir süre sonra unutacak ve öpeceksiniz. Onun doğasında var.)
Neden bu kadar fazla örnek verdim? Piyasada kedi oyuncağı adı altında satılan dangalak dangalak ürünlere para vermeyin diye. Hiçbiri işe yaramıyor. Bir süre ilgilenir gibi yapsa bile aradan zaman geçtikçe ilgisini daha organik daha eğlenceli şeylere yöneltecektir. Ayrıca bu işe yarar gibi görünen oyuncakların hepsini, siz onu izlerken oynayacak(veya yanındayken) siz yokken yanından bile geçmeyecektir.
5. Kedimi kısırlaştırmalı mıyım? Kısırlaştırmamalı mıyım ?
Normal şartlarda kısırlaştırmayın derdim. Ancak bunu yapmak için kedinizin üremesini takip etmeli, özellikle dişiyse tüm hamilelik öncesi ve sonrası dönemi özenle izlemelisiniz. Kediniz dişiyse her sene yavrulayacak. O yavruları sahiplendiremezseniz bilin bakalım kime kalacak? Bunun gibi etmenleri gözden geçirmeniz gerekiyor. Cevabınız evet ise kısırlaştırmayın. Maddi durumunuz müsaitse, ruh haliniz ve sinirleriniz kaldıracaksa dişi kedinizi kısırlaştırmayın.
Kedimizi kısırlaştırmadık. Ama onun biyolojik saati yaklaşıyor ve hormonları devreye giriyor. Birden fazlaysa kardeşleriyle kavga edecek, olur olmadık zamanlarda yüksek sesle miyavlayacak, ani hareketler yapacak, erkekse diğer erkeklerin üzerine çıkacak. İlla ki bir çiftleşsin yavrusunu göreyim diyorsanız kısırlaştırmayın. Ben 2 erkek kedimi kısırlaştırdım.
Veteriner işleminden sonra uygulanan narkoz nedeniyle ertesi gün akşamı kendilerine geliyorlar. Kandaki testeron oranı düşene kadar agresif hareketleri devam edecek . O da 2 gün sonra geçecek ve eski hallerine dönecekler.
6. Uyku Alışkanlıkları
Kedim çok uyuyor. Kedim yarın yokmuş gibi uyuyor. Kedim bütün gün uyuyor v.b cümleleri çok duydum. Sizde şahit olacaksınız. Kediler günde en az 14 saat uyur arkadaşlar. O da en az. Dikkatini dağıtan bir olay vardır. Bilemeyiz bunlar çok ruhani yaratıklar. Havada onu tedirgin eden bir enerji vardır. Dolunaydan etkilenmiştir. Bugünler de bile 14 saat uyur. Karnı tok sırtı pek günlerinde bu 16-18 saate kadar çıkar. Parça parça da olsa bu saati fabrikada kart basar gibi tamamlayacaktır. Garipsemeyin. Öldü mü bu? Diye kedinizi KAKTIRMAYINIZ veya DÜRTÜKLEMEYİNİZ.
7. Kedim Benimle Uyuyor / Kedim Benimle Uyumuyor
Kedinizin yavruyken sizle uyumasını isteyebilirsiniz. Hatta çoğu zaman genelde kan akışınızın hızlı olduğu boyun çevresi veya bacak aranıza girip uyuyacaktır. Ancak bu kedi ileride boyutsal olarak büyüyecek. Büyüdüğünde bacağınıza yatıp kan akışını kesecek ve gece tuvalete kalktığınızda uyuşuk bir bacakla seke seke yürüyeceksiniz. Uykunuzda sağa sola dönerken kedinizi
yorganın da yardımıyla duvardan duvara savuracak ve onu havalara fırlatacaksınız. Kediler rüya gördüğünde tırnaklarını esnetirler. Bunu bir de bacak aranızda yaptığını düşünün. Uykunuzda onu ezmeniz imkansız da olsa onun için süper konforlu bu gece uykusu sizin için çok rahatsız bir hal alacak. Ertesi günü zombiye bağlamanıza sebep olacaktır.
yorganın da yardımıyla duvardan duvara savuracak ve onu havalara fırlatacaksınız. Kediler rüya gördüğünde tırnaklarını esnetirler. Bunu bir de bacak aranızda yaptığını düşünün. Uykunuzda onu ezmeniz imkansız da olsa onun için süper konforlu bu gece uykusu sizin için çok rahatsız bir hal alacak. Ertesi günü zombiye bağlamanıza sebep olacaktır.
Tüm bunların önüne geçmek için henüz yavruyken kedinize uyku için bir yer belirlemeniz gerekecek. Kedi evi , yatağı satın alabilirsiniz. Kendiniz ona bir ev yapabilirsiniz. Kullanmadığınız yastıklarınızı elinizden geliyorsa birbirine dikip bir ev yapabilirsiniz. Büyük bir kuşa yuva yapar gibi düşünün. Girişi küçük ve üstü kapalı olmalı. Bir de çok rahat ve tabanı yumuşak olmalı.
8. Kedim Mobilyalarımı Tırmalıyor / Kedim Mobilyalarımın Ağzına Sıçtı
Geldik kedinizin 1 yaşından itibaren edineceği ve en sevdiği alışkanlığa. Tırnaklarınızı kesmeden ne kadar yaşayabilirsiniz ? Kediler için de durum bundan ibaret. Eğer kedinizin tırnaklarını düzenli kesmezseniz o bunu kendi kendine tıpkı milyonlarca yıldır DNA 'sına kayıtlı olduğu gibi eski yöntemlerle yapacaktır. Bu sefer çürümüş bir ağaç yerine yeni aldığınız köşe takımında, boyu yettiği yerlere tırnaklarını takıp hunharca çekecek ve bunu canı istediği süre devam ettirecektir.
Bunun olacağını şimdiden belirteyim. Sonradan farkına varıp "Yok ben vericem kediyi" gibi dangalak düşüncelere kapılmayın. Ne yapacaktı hayvan? Sen uzayan tırnağını düzenli olarak kesiyorsun. Üstelik sadece burnunu karıştırmak için kullanıyorsun tırnaklarını. Bu avcı bir organizma. Tırmanacak, avına tutunacak bir sürü işlevi var. Sen evine aldın diye tırnakları kendiliğinden düşmeyecek elbette.
Bunun olmaması için kedinize bir tırnak makası almanız gerekiyor. Haftada 1 , veya 10 günde 1 tırnaklarını kırmadan veya pütür (parçalı) olmayacak şekilde kesin. "Ayyy ben kesemem!" diyorsanız bunu bir veterinere de yaptırabilirsiniz. Kedinizin zaten gençlik ve / parazit aşıları 1 yaşına girmeden yapılacak. O esnada da tırnak kesimini yaptırabilir, bunu bir sürekliliğe bağlayabilirsiniz.
Eğer bu davranışı yavruluğundan itibaren ona kazandıramazsanız ileride çok başınız ağrıyacak. Diyelim ki yaşı büyük bir kedi sahiplendiniz. Bu davranışı sergiliyor ve tırnaklarını kesmenize rağmen bunu bir alışkanlığa çeviriyor. Kedim mobilyaları tırmalıyor içine sıçıyor diyorsunuz. Başıma geldiği için size yaptıklarımı aktarmaya çalışayım.
İhtiyacımız olan malzemeler ;
- Bir adet streç film (marka fark etmez)
- Bir adet Vicks
- Bir bardak su
- Ufak yağlı boya fırçası
Malzemeleri okuyunca aklında canlanmayanlar için olayı kısa anlatayım.
Streç filmi mobilyanızın boyutunda mutfak tezgahına açın. Bir çay kaşığıyla vicks alıp streçin üzerine bırakın. Daha sonra bardaktaki suyla vicksi açmaya başlayın . Fırçayla streç filmin her yerine sürün. İyice yaydırın. İşlem bitince streç filmin vicks sürmediğiniz kuru yüzeyi mobilyanıza denk gelecek şekilde , kedinizin kafayı ve tırnakları taktırdığı yere güzelce gerdirerek serin. Mobilya kolları veya streçin yapışmadığı alanlarda bir adet koli bandını çift taraflı olacak şekilde bantlayabilirsiniz.
Unutmayın. Burada kedimiz bize şerefsizlik yaptı ve biz ona bir tuzak kıracağız. Streçi güzel serin. sonrasında bir fincan kahve alıp tuzağımıza yakın bir yere oturuyoruz ve bekliyoruz.
Şerefsiz kedimiz gelip tırnaklarını geçiremeden irkilecek ve evin tenha bir köşesine kaçacaktır. Kaçmasa bile şaşıracaktır. Ertesi gün oldu ve Vicks kokusunu kaybeden tuzağımıza yine geldi diyelim. Tırnakları geçirirse bu sefer ellemeyin. O tırnakları birazdan yaladığında yine aynı cezayı alacak. Şerefsiz seni!
Davranışı değişene kadar bu kürü mobilyalarımıza uygulayalım. Tuzağımızı haftada 1 yenileyelim.
Buraya kadar okuduysan sen bu işi yaparsın. Hiç tereddüt etmeden bir kedi sahiplenmeyi hak ettin. Seni bilgili ve bilgiye ulaşabilen insan. Yok. Ben biraz daha bilgileneyim dersen, hem kedini hem seni ilgilendiren bilgilerle devam ediyorum.
9. Pencereler ve Kediler
Bu başlıktan bir roman bile çıkar şuan fark ettim. Neyse. Kediniz vaktinin hepsini 4 duvar içinde geçirdiği için dışarıdaki hayata, seslere ve kokulara karşı çok meraklı olacak.
Özellikle kısırlaşmadıysa daha meraklı olacak. Karşı cinsin kokularına daha fazla tepki verecek. Hele eviniz giriş kattaysa çok kötü. Kediniz dişiyse onu bir süre sonra evde doğum yapmış olarak bulabilirsiniz. Kısırlaştırılmayan kediniz kendine has kokular salgılayacak ve mahalledeki bıçkın delikanlıları eve çekecek. Benim giriş katı evime camdan girdikleri oluyordu. Kediniz erkekse bir koşu sokağa çıkacak ve tuttuğunu sevecek.
Pencere pervazlarına güvercinler konduğu zaman kedinizin avcı mekanizması devreye girecek. Kuşu avlamak için her türlü dangalaklığı yapacak. "Benim sinekliğim var." der gibisin. Bu sefer tırnaklarıyla o sinekliğe atlayıp yukarı tırmanmaya başlayacak. 1 ay sonra sinekliğin parçalanan köşelerinden burnuyla açtıra açtıra sinekliği daha da yararak o pervaza tekrar çıkacak. Bunlar böyle şerefsizdir!
Çözüm Kedi Sinekliği. Normal sinekliklerden daha kalın ve dayanıklıdır. Kedinizin zalim pençelerine karşı dayanıklıdır.
10. Kapı Kolları ve Kediler
Ne alaka diyeceksiniz ama kediler kapı kollarına asılarak kapıları açabiliyor. Denk gelmediyseniz gördüğünüzde şaşırmayın. Son 10 yılda evde beslenen kedilerin bu yeteneği kazandığını düşünüyorum.
Nasıl öğrendiklerini bilemiyorum ama , özellikle aşağı doğru itilerek açılan kapı kollarına asılarak girmemesi gereken odalara girebiliyorlar.
Bu da sizin mahremiyetinizin içine etmesi demek. İstemediğiniz bir anda, onun orada olmasını istemediğiniz bir zamanda, baş ucunuza sizi altınıza sıçırtacak derecede ani bir hareketle sıçrayabilir. Nereden çıktı bu? Kapı kapalıydı. Siz öyle sanın. Banyo , yatak odaları, mutfak, hatta balkon kapıları buna dahil.
Çözümü Nedir? Kapı kollarını dışarıdan sökeceğiz. Kapı kolunu sökün. Yere koyun. (yanınızda içeri girerseniz kapıyı sadece içeriden siz açabilirsiniz. Pek çok durum için bu iyi değil.)
Kapıyı içeriden kapatın. Kedimiz olay yerine gelecek ve kapı kolu varmış gibi tekrar atlayacak. Hatta içeriden kapıya tutunmaya çalışan tırnaklarının kapıda kayarken çıkardığı sesleri bile duyabilirsiniz. Kamil kapıyı açamayınca bir kaç denemeden sonra bu davranışından vazgeçecektir. Şerefsiz!
11. Kedim mutfak tezgahına çıkıyor? / Abuk subuk yerlere tırmanıyor
Kediniz belli bir levele gelince ZIPLAMA / TIRMANMA yeteneği açılacak ve bunu hemen kullanmak isteyecek. Boyunun yetmediği kanepeye , pencerenin üstüne, dolaplara, özellikle mutfak tezgahına çıkacak. Eh çıkmışken orada üstü açık bir şeyler varsa şöyle bir tadına bakacak.
Çözümü nedir? Salatalık. Bütün 1-2 salatalığı mutfak tezgahında en çok sevdiği yere bırakın. Atladığı gibi aklını kaybedip kaçacak. Bir daha da çıkmayacak. Baktınız devam ediyor, bir süre tezgahta salatalık bırakın. Koltuğa kanepeye falan da çıksın artık o kadarı olur.
12. Sabırlı mısın?
Şimdiye kadar bahsettiğim tüm bu olayları ve davranışları kediniz sergilerken size de sabırlı olmak düşüyor. Kediler çok meraklıdır, sabit fikirlidir, inatçıdır, unutmaz. Bir şeyi o an ona yaptırmazsanız siz yokken o işi halledecektir. Geceleri bazen miyavlayacaktır. Çoğu hareketi gibi sabır sınırlarınızı son demine kadar zorlayacaktır. Çok ruhani ve maneviyatı yüksek bu dostlarımıza sakın ola sakın şiddet uygulamayın. Onları sevdiğiniz ellerle hele ki!
13. Bu köpek değil. Sadakat beklemeyin
Bkn: Kardeşimi yemeye çalışıyor. |
14. Çok Manevi Canlılardır
Kedilerde yaradan inancı vardır. O gün ona verilen yemeğin sizden değil, bu büyük evrendeki yaratıcı tarafından ona ayrıldığını ve önüne konduğunu bilir. Evden alınıp 20 km uzaklığa terk edilen komşumuzun kedisinin 7 gün sonra döndüğünü gördüm. Kan akışınızın yolunda gitmediği vücut bölgenize gelip kendiliğinden oturur. 140 hz ses frekansında mırlayarak (biz buna halk arasında fokurdama deriz) o bölgenizde kan akışını, stresi ve kas ağrılarınızı yok eder.
Kedinizin sevmediği, yanına gitmediği, tısladığı kişileri hayatınızdan rahatlıkla çıkarabilirsiniz.
İnsan sarrafıdırlar. Kim aslında ne? İçinde hangi duyguları barındırıyor. Sizi ve kendisini hayatın merkezine alarak bunları düşünür ve karşısındakinin ruhunu, aurasını bir kitap gibi okuyarak size bazı sinyaller verir. Gözü tutmazsa üstüne bile atlayabilir. Kedinizin bu konudaki seçimlerine güvenin. Karşınızdaki kişi sandığınızdan çok başka bir niyete / karaktere sahip olabilir. Bunu siz göremezsiniz ama kediniz görür.
Dedim ya çok manevi varlıklar diye. Ona göre davranın ayağınızı denk alın!
Özet:
Kendinizi iyi tanıyorsanız ve yukarıda anlattıklarım size uyuyorsa, yapabilecekseniz bir kedi sahiplenebilirsiniz. Anlık bir hevesle alıp daha sonra pişman olmayın. Sadece storylerde çıksın selfie çekeyim diye kedi sahiplenmeyin.
Aklıma gelenleri az çok paylaşmaya çalıştım buraya kadar okuduysan sana gönülden teşekkür ederin. Okuduğun için değil. Gerçekten bilinçlenmeye çalıştığın için.
Bu yazıyı yazmamda bana yardımcı olan gri pofuduğum TANGO'ya bir teşekkür ederiz diye düşünüyorum. Kendisi bize konu mankenliği yaptı ve çok selamı var. Resimler ona aittir.
Kalın Sağlıcakla
Sertan Comertel
0 comments:
Yorum Gönder